HERŞEYİ BİLMEK !

Milletçe genel kültürü!! çok geniş bir milletiz. Her şeyden anlarız. Her konuda fikrimiz vardır. Hatta her konuda en iyi fikir ve en geniş bilgi bizdedir. İşin uzmanından bile iyi biliriz.

Adam yıllarını vermiş, araştırmış, okumuş, incelemiş… Bizim için çok bir ey ifade etmez. Dilediği kadar rakamlar ortaya koysun, araştırma sonuçlarından, binlerce örnek üzerinden yola çıkan sonuçlardan bahsetsin. Bize vız gelir, tırıs gider. Bir “O öyle senin bildiğin gibi değil.” der, tüm anlattıklarını boşa çıkarıveririz.

Ne dese boş, çünkü biz “hayat” üniversitesini bitirmişizdir ya, ne mübarek üniversite ise, bize her şeyi öğretmiştir.

Kendi bir bilgi veya araştırmaya dayanmayan fikirlerimiz, bilenlerden daha doğrudur bizce. Araştırma, kitap, eğitim ne ki! Kaynak??? 🙂

İnsan bir veya birkaç konuyu iyi bilebilir, ancak her şeyi iyi bilemez. Bildiğini iddia eden yalan söyler.

Rahmetli Sakıp Sabancı’nın güzel bir sözü var: “İş hayatında başarılı olabilmek için her şeyden bir şeyler bileceksin. Ama bir şeyin her şeyini bileceksin.”

Her şeyini bilmemiz gereken şey ise mesleğimiz, hayatımızı kazandığımız, ya da yaşama amacımız olan konu olmalı ki, hayatta başarılı olabilelim.

Bizim milletimiz ise bir konuda uzmanlaşmak yerine her şeyden bir eğitime dayanmayan biraz anlamayı tercih eder.

Yine bir örnek: Cristoph Daum: “Alman futbolcuların kalbine, Türk futbolcuların ise beynine girmek zor.” demişti. Çünkü aynı futbol dünyasında olduğu gibi, iş hayatında da bir biz konuda derinlemesine uzmanlaşmayı sevmiyoruz. Olayın tüm tarihçesini, mantığını, detaylarını, inceliklerini kavramak yerine yüzeysel ve o anı kurtaracak ezber, kulaktan dolma çözümleri istiyoruz.

Biz böyleyiz de rakiplerimiz farklı mı? Sürekli istisnasız tüm sektörlerimizde kalitesizlikten dem vurur, işlerin sadece ucuza döndüğünü, kalitenin para etmediğini söyleriz. Aslında sektörün ayna gibi kendinde bizi gösterdiğini görmeyiz. Sektör dediğimizi belki gözümüzde bir imaj ama aslında sektörün kendimiz olduğunu kabul edemeyiz. Çünkü aslında bize göre biz her şeyi en doğru şekilde yapıyoruzdur. Hata bizde değildir. Çevre öyledir. Şartlar kötüdür. Ekonomi bozuktur… Ama biz aslında en doğrusunu yapıyoruzdur. Kendimize asla toz kondurmayız.

Aslında biraz daha öğrensek, kendimizi biraz zorlasak… Son okuduğu kitap mezun olduğu son sınıftaki ders kitabı olan bir milletin böyle bir endişesi olmadığını biliyorum. Ancak biraz da olsa zorlasak, işin mantığını öğrensek, rakibimizin aklına gelmeyecek detaylar, işimizi daha başarılı yapmamızı sağlayabilir.

Ürün konumlandırmak, fiyat ve rekabet, müşteri farkındalığı ve farklılığı, hazırlanmanın ve hazır olmanın mantığı, marka bilinci… Daha ucuz olmaya çalışmaktan ne kadar farklı konular var aslında ticarette. Ve bu konularda uzmanlaşmadan işimizde başarılı olabilmek mümkün olmayacaktır.

Kulağınızı ve gönlünüzü bir bilene açın, bilenlerden öğrenin, öğrenmeyi küçük görmeyin.

Öğrendikçe işinizi daha iyi yapacaksınız. Yoksa biliyormuş gibi yaparak ancak kendinizi kandırabilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s