İNDİRİM DİLENCİSİ!

Kapıdan giriyorum, ilk duyduğum söz… “Abi kalite malite boş iş, %50+50+50 indirim (Mesela dedik 🙂 ) vermeyeceksen boşa vakit kaybetmeyelim.” Haklısın. Seninle boşa vakit kaybediyorum. Benimki kibarlık olsun, nezaketimden taviz vermemiş olayım. Allah benim belamı vermesin. Kapıda yazmıyordu ki indirim dilencisi diye!. Neyse, çayımı içip gideyim.

“Ama bizim ayakta kalmamız için fiyatta rekabetçi olmamız lazım.” “Yani en ucuz olmamız lazım”ın ağızlara yeni yayılan versiyonu. Rekabetçi! Hım hım! Evet anlıyorum. Kendinden katacak hiçbir şeyin yok. İkna yöntemlerini, satışı bilmiyorsun. Eyvallah montajdan yetişmiş, bu sektörde para var diye gelmişsin, diğer %90 gibi!!! Ancak orada kalmışsın, kendine bir şey katmamışsın. Bu nedenle satış yaparken tek argümanın en ucuz olman, yoksa tercih edilmeyeceğini biliyorsun.

“İkinci indirimi yaptım, hala pahalısın diyor.” Hatta karşındaki müşterinin seni silkelediğini, senin sayende diğerlerini de silkelediğini, hatta işi iyi bildiği halde seninle aynı projede yarışa kalma talihsizliğindeki mühendislik firmalarının ve gerçek entegratörlerin bile silkelenmesine alet olduğunu bildiğin halde, belki satarım ümidi ile “En Dibe Yarışta” bayraktarlığı kimseye bırakmadığını biliyorum.

” En iyi fiyat olmasam nasıl iş yapılır, sektör bitmiş.” Bu şekilde koşan senin tek ayakta kalmanın, arabanın yol almasının yolu, deponu indirim benzini ile beslemem. Senin kazanabilmen! için herkesin kaybetmesine, hatta kendi kaybetmeme bile bakmamalıyım. Sen ayakta kalırsan daha benden nice indirimli projeler alacaksın zaten. Kimse kazanmasın. Sektör bitsin, karlar yerlere insin, rekabet kazansın, ama sen-ben değil. AMA BEN İNDİRİM ÜSTÜNE İNDİRİM VEREYİM VE SEN AYAKTA KAL!!!”

“Biz ayakta kalalım ki senin ürünleri satalım” sözünüze hastayım. Aba altından sopa göstermeye çalışıyor utanmadan bir de… İndirimi vermezsen satmam diyor kendince… Hadsiz!!!…

Sonra yine dost meclislerinde “Bitti, bu sektörün tadı kalmadı, nereden türüyor bu firmalar, kar edemiyoruz” diye ver yansın edersin bir de. Değil mi?

“Abi adam bir servise 350 dolar alıyor, gidip müşterisine 75 dolara ben servis vereyim dedim, kabul etmedi derken…” Aslında hatanı çok iyi biliyorsun. Çünkü sen indirim dilenirken, sektörün en büyüklerinin işlerinin tıkır tıkır gittiğini, ne eleman çıkardıklarını, ne fiyattan taviz vermediğini yine kendin anlatıyorsun. Neden o kadar yüksek rakama rağmen senin seçilmediğine ise 10 saniye ayırmak zor geliyor, düşünmek, beyni yoruyor değil mi?

Haklısın, vücutta en fazla enerji harcayan organ beyin ne de olsa. Biraz zorladığınızda hemen enerji tasarruf moduna sokuyor sizi, aman sen yorma kendini, biraz uyukla, biraz boş hayal kur deyip susturuyor senin merakını. Efkarın ilginç bir uyuşturucu benzeri etkisi vardır beyin üzerinde. Yak bir cigara, “ne olacak bu memleketin hali” diye bir tüttür, kafayı bulursun zaten 🙂

“Abi müşteri indirim istedi. Ne yapabilirsin, bana iyi bir indirim yap, bu işi alalım” Neden? Bu son indirim mi? Bu indirimi verdiğimde sen bu işi kesin alabilecek misin? O kadar eminsen, indirimi verdiğimde hemen siparişi geçebilir misin? Müşterinin yine bir indirim talebi ile dönmeyeceğinin garantisi ne? Gerçekten indirim mi istiyor, yoksa indirim derken aslında başka bir sorun var da sen mi anlayamıyorsun? O kadar da değil, ne bileyim içinden ne geçtiğini diyor musun? Satışın sorularla müşteriyi anlamak olduğunu, doğru sorularla içteki gizli niyetin bile anlaşılabileceğini bilmiyor musun? Sen gerçekten satıcı mısın? Yoksa öyle mi davranıyorsun? Öyle davranarak kaç badire daha atlatacaksın?

“İyi indirimle piyasaya girmeniz lazım, yoksa iş yapamazsınız…” Doğru, sen işini başarı ile, on numara başardın, bana iş öğretiyorsun. Hadsiz!… Ucuz olmak senin meziyetin ise, herkes de ucuz olmalı mı? Fiyat sabit ve ucuz değiliz dediğim hiç bir markada yıllık büyümem %300’ün altına inmedi biliyor musun? Sıfırları doğru say, yanlış okuma, otuz değil. Bunun nedeni hiç de ucuz satmamam olabilir mi? Bunun sebebi işi bilen, satışı bilen firmalar ile çalışmam, kısa sürede indirim dilencilerini elemiş olmam olabilir mi? Bunun nedeni senin sadece fiyata bakar sandığın müşterinin, sadece en iyi fiyatı anlatabildiğin için fiyatta en iyi olana bakması, ama aslında kalite söz konusu olduğunda kaliteye de değer verdiğini bilmemen olabilir mi?

İndirim vermek mi? Allah’tan korkarım sana indirim verirsem. Allah’tan korkarım, bunca sektörün ayağa düşmesine bir katre de ben destek olursam.

Eh çay da bitti. Bana Müsaade! Bir şey mi unuttum? %50+50+50 İndirim mi? Allah versin… Başka kapıya hadi uzak doğuluya…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s